Uluslararası Ehlibeyt (a.s)Haber Ajansı -ABNA- Siyonist işgal güçlerinin Gazze Şeridi’nde “sarı hat” olarak adlandırılan bölgenin temizlendiğini duyurması, bu rejimin Gazze’deki gelecekteki varlığına dair birden fazla senaryoyu gündeme getirmekte ve İsrail’in bu kuşatılmış topraklardan esasen geri çekilmeyi hiçbir zaman planlamadığını, aksine işgalci varlığını farklı taktiklerle sürdürmeyi hedeflediğini ortaya koymaktadır.
Uluslararası Haberler Servisi’ne konuşan kaynaklara göre, 10 Ekim’de Gazze Şeridi’nde yürürlüğe giren ateşkesten bu yana Siyonist rejim, anlaşmanın hiçbir maddesine — özellikle de belirlenen noktalara geri çekilmeyi öngören hükme — uymamıştır. Buna rağmen işgal güçleri, ateşkesin uygulanmaya başlamasından iki buçuk ay sonra Gazze’deki sarı hat bölgesinin tamamen “temizlendiğini” iddia etmiştir.
İşgal rejimine ait Kanal 12 televizyonu, bu kapsamda yaptığı haberde, sarı hat bölgesindeki sözde temizliğin tamamlanmasının, Siyonist işgal güçlerinin Gazze Şeridi’nin yaklaşık yüzde 52’sini fiilen kontrol altına aldığı anlamına geldiğini bildirmiştir.
Bu bağlamda gözlemciler, işgal ordusunun sarı hat bölgesinin temizlendiğini ilan etmesinin, Gazze’deki sahadaki varlık biçiminde bir değişime işaret ettiğini; önümüzdeki dönemde işgal rejiminin Gazze üzerindeki hâkimiyetinin niteliği ve bunun ateşkesin ikinci aşamasıyla bağlantısı konusunda ciddi soru işaretleri doğurduğunu vurgulamaktadır.
Ateşkes anlaşmasına göre işgalci güçlerin geri çekilmesi gereken sarı hat, Siyonistlerin bu maddeyi fiilen ihlal ederek askerî varlıklarını bu hattın ötesine genişletmesiyle geçersiz hale getirilmiştir. Söz konusu hat, direniş hareketi Hamas’ın kontrolündeki bölgeler ile işgalci ordunun denetimindeki ve Gazze’nin yüzde 52’sinden fazlasını kapsayan sözde tampon bölgeyi birbirinden ayırmaktadır. Bu alan, sahada sarı renkli beton bloklarla işaretlenmiştir.
Askerî terminolojide “temizleme” kavramı, bir bölgenin ele geçirilmesinin ardından yürütülen sistematik arama ve kontrol faaliyetlerini ifade etmektedir. Bu tür operasyonların tamamlandığının ilan edilmesi, genellikle yoğun askerî konuşlanmadan, daha düşük yoğunluklu; gözetim, sınırlı müdahale ve gerektiğinde manevra kabiliyetine dayalı bir işgal modeline geçiş anlamına gelmektedir.
Analistler, Siyonist işgal güçlerinin sarı hat bölgesinde temizliğin tamamlandığını açıklamasının, yeni bir askerî aşamaya geçişi işaret edebileceğini; ancak bunun, daha önce işgal edilen bölgelerden geri çekilme anlamına gelmediğinin altını özellikle çizmektedir.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nün yayımladığı bir raporda, sarı hat bölgesinin temizlendiği iddiasının üç olası senaryoya yol açabileceği belirtilmiştir.
Birinci senaryoya göre, İsrail Gazze’deki kara birliklerinin sayısını azaltarak bu güçleri çevre bölgelere kaydırabilir.
İkinci senaryoda, doğrudan işgal yerine hava saldırıları ve nokta operasyonlarına dayalı yeni bir savaş taktiğine geçilmesi öngörülmektedir.
Üçüncü senaryoda ise işgal rejiminin Gazze’de kalıcı bir “güvenlik bölgesi” oluşturarak, askerlerine bu dar alanda serbest hareket imkânı sağlamayı hedeflediği ifade edilmektedir.
Gazze’ye Yönelik Kuşatmanın Derinleştirilmesi ve Müzakerelerde Baskı Aracı
Bu adım, ateşkesin ikinci aşamasına ilişkin tartışmaları da alevlendirmiştir. Medya raporlarına göre işgal rejimi, Gazze’de bazı mahallelerde askerî varlığını azaltırken, ana yollar ve stratejik geçiş güzergâhları üzerindeki denetimini daha da sıkılaştırmayı planlamaktadır.
Aynı zamanda Tel Aviv yönetiminin, Gazze’de kalıcı askerî konuşlanma yerine daha saldırgan bir politika izleyerek hava bombardımanları ve hedefli suikastlara ağırlık vermesi beklenmektedir. Zira Gazze’deki sürekli askerî varlık, işgal ordusu açısından ciddi bir yıpranma ve yüksek maliyet anlamına gelmektedir.
Bu gelişmelerin, sivil halkın Gazze içindeki hareketliliğini de ciddi biçimde kısıtlaması ve insanların yalnızca belirli bölgelerle sınırlandırılması sonucunu doğurması muhtemeldir. Ayrıca insani yardım kamyonlarının geçişleri de belirli noktalarda tutulabilir ve yardımların tüm bölgelere ulaşması engellenebilir. Hava saldırılarının ve hedefli infazların artırılması ise en güçlü ihtimaller arasında yer almaktadır.
Öte yandan işgal rejiminin gündeme getirdiği “güvenlik bölgesi” planı, çevredeki Siyonist yerleşimleri koruma bahanesiyle Gazze üzerinde tam kontrol kurma girişiminin bir parçası olarak değerlendirilmektedir.
Siyasi açıdan bakıldığında, işgal ordusunun sarı hat bölgesinde temizliğin tamamlandığını ilan etmesi, ABD’nin Miami kentinde yürütülen ateşkes görüşmeleriyle eş zamanlı gerçekleşmiş ve Tel Aviv’in, sözde ateşkesin ikinci aşamasına geçmeye hazır olduğu yönünde algı oluşturma çabasının bir parçası olarak yorumlanmıştır.
Bu adım aynı zamanda, müzakerelerde bir baskı ve şantaj aracı olarak kullanılarak, işgal rejiminin Gazze’deki gelecekteki varlığına dair tutumunu arabuluculara dayatma amacını taşımaktadır.
Nitekim son haftalarda Siyonist işgal güçleri, sarı hat içerisindeki alanı fiilen genişletmiş ve Gazze’nin doğu sınırı boyunca yer alan sarı beton blokları yaklaşık 300 metre batıya doğru kaydırmıştır.
Bu gelişmeler, işgal rejiminin Refah kentinde — tamamen kontrolü altında bulunan bu bölgede — enkaz kaldırma çalışmalarının başlatıldığını iddia eden görüntüler yayımlamasıyla eş zamanlıdır. Siyonistler, sözde yeniden inşa hazırlıkları için Refah’taki işbirlikçi unsurlardan yararlanmakta; bu kişiler de sosyal medya üzerinden işgal lehine propaganda yürütmektedir.
Ancak bu planın hayata geçirilmesi, Gazze Şeridi’nin fiilen ikiye bölünmesinin önünü açacaktır: Doğuda, nüfusu oldukça az olan ve doğrudan Siyonist işgal güçlerinin kontrolündeki bölge ile; batıda, yaklaşık iki milyon Filistinlinin yaşadığı ve direniş hareketi Hamas’ın denetiminde sınıflandırılan alan.
yorumunuz